in the manner - Türkçe İngilizce Sözlük

in the manner

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"in the manner" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

İngilizce Türkçe
General
in the manner zf. gibi
The outcome of pursuing monetary policy in the manner of a frightened old man is clear.
Para politikasını korkmuş yaşlı bir adam gibi sürdürmenin sonucu açıktır.

More Sentences
in the manner zf. şekilde
The discussion on 'everything but arms' should be continued in the manner we are doing today.
"Silah dışında her şey" tartışması bugün yaptığımız şekilde sürdürülmelidir.

More Sentences

"in the manner" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 30 sonuç

İngilizce Türkçe
General
interpret in the manner of f. şeklinde yorumlamak
be taken in the manner f. suçüstü yakalanmak
in the same manner zf. aynı şekilde
in the best manner zf. en iyi şekilde
in the manner of ed. yolunda
in the manner that bağ. şekilde
in the manner that bağ. gibi
Phrases
come prima (in the same manner as the first time) zf. İlk seferde olduğu gibi
come prima (in the same manner as the first time) zf. ilk seferdeki ile aynı şekilde
come prima (in the same manner as the first time) zf. ilk seferdeki gibi
in the manner of having preconceived opinions expr. önyargılı olarak
in the manner of having preconceived opinions expr. önyargılı bir şekilde
in the manner of (someone or something) expr. (biri/bir şey) gibi
in the manner of (someone or something) expr. (birine/bir şeye) özgü şekilde
in the manner of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) yapacağı/yaptığı şekilde
in the manner of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) yapacağı/yaptığı gibi
in the manner of (someone or something) expr. (birine/bir şeye) has bir şekilde
in the manner of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) yapacağı/yaptığı türden
in the manner of (someone or something) expr. (birine/bir şeye) özgü bir tavırla
in the manner of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) usulünce
in the manner of (someone or something) expr. (birinin/bir şeyin) yolundan
in the manner of somebody/something expr. (biri/bir şey) gibi
in the manner of somebody/something expr. (birine/bir şeye) özgü şekilde
in the manner of somebody/something expr. (birinin/bir şeyin) yapacağı/yaptığı şekilde
in the manner of somebody/something expr. (birinin/bir şeyin) yapacağı/yaptığı gibi
in the manner of somebody/something expr. (birine/bir şeye) has bir şekilde
in the manner of somebody/something expr. (birinin/bir şeyin) yapacağı/yaptığı türden
in the manner of somebody/something expr. (birine/bir şeye) özgü bir tavırla
in the manner of somebody/something expr. (birinin/bir şeyin) usulünce
in the manner of somebody/something expr. (birinin/bir şeyin) yolundan